top of page
IMG_7004.HEIC

Gümüşgöze Çocukevi

6 Şubat depremi sonrası İstanbul’dan dayanışma amaçlı gelen POLEN paydaşları, Karaali ailesinin açtığı narenciye bahçesinde, çocukların iyilik halini gözetmek amacıyla bir çadır kurdu. İsmini mahalleden Öykü ve Cansu'nun koyduğu Gümüşgöze Çocukevi'nde Mart'ta başlanan ve bugüne dek devam eden yolculuğumuzdan güzel anlarla birlikte; anne babalara seslendiğimiz mektubu etik değerlerimizi duyurmak için paylaşıyoruz...

Anne Babalara Mektup

Sevgili anne babalar,

 

Bizler, hepimiz kalplerimizi yanımıza alıp sizlerle DAYANIŞMAYA gelenleriz. Bu gönüllülük dahi bana/bize inanan pek çok insanın bu yolculukları gerçekleştirebilmemiz için maddi- manevi katkılarıyla mümkün oldu. Sizlere olduğu kadar olmasa da, biz uzakta olan, kalkıp dayanışmaya gelenlere de bir şeyler oldu.

 

Süreç boyunca bu etkileşim, bizleri travma bölgesinde yürütülen çocuk çalışmalarını tekrar tekrar sorgulamaya davet etti. Yaşadığımız çeşitli eşikler neticesinde, kim olduğumuzu, neleri ne için yaptığımızı ve yapmadığımızı sizlerle paylaşmamız gerekti. Herşeyden önce, Gümüşgöze Çocukevi bir kurum, şirket veya dernek değil, bir inisiyatiftir yani gönüllü bir oluşumdur.

 

11 Mart'taki ilk atölye tarihimizden 23 Nisan’a dek tüm bölgede depremden etkilenenlere—elimizden geldiği ölçüde— kaynaklarımızı paylaştık. Fakat o tarihten sonra çocuklarla temel ihtiyaçları (su, terlik, şapka) dışında tek bir kalem dahi dağıtmama kararı aldık. Zira gördük ki yardım etme adı altında çocuklar “burada bugün ne dağıtacaksınız?” isimli sorularıyla bir sadaka/muhtaçlık kültürüne alışmaya başlamış. Hiç üretmeden “durup dururken” almaya alışmanın çocuklara uzun vadede yarardan çok zarar getireceğine kanaat getirdik. Her inisiyatif, kurum ya da derneğin “bir amacı” vardır. Varsa gelen malzemeler; işleri bu olan diğer bir sivil toplum örgütleri aracılığıyla elbette dağıtılabilir. Ancak Gümüşgöze Çocukevi’nin amacı çocuklara bir şeyler dağıtmak değildir. Bu alan/bahçe, çocukların da yaşadıkları yası birlikte tutma, travmalarını sağaltma, birlikte oynama, özetle “çocuk olduklarını yeniden hatırlama” kendilerini ifade etme, amaçlarıyla kurulmuştur. Bizim tüm çaba ve gayretlerimiz bu yöndedir. Ayrıca çocukların görüntü/ses kayıtlarının alınmasından, can güvenliğine kadar her türlü haklarının & haysiyetlerinin korunması için arkadan ince ince çalışmaya, düşünmeye her gün devam ediyoruz.

 

Haziran ayı itibariyle, çocukların seslerinin daha çok duyulacağı alanları, içerikleri genişletmeye başladık. Yeniden vurgulamak gerekirse: “Bu bahçe ve içinde olup biten herşey bir dayanışma öyküsüdür”

 

Hep sevgi ve muhabbetle…

POLEN Kolektif adına Özlem Şekercioğlu Lesport

bottom of page